Küllerden bir tanrı doğuyor. Bir daha ölmemek üzere üstelik. Bir tanrı ki maskarası oluyor rüzgarların sonsuza değin.
Bir ruh bedenine girmeye çalışıyor. Ne yapsa olmuyor işte. Ne kadar kıpırtısız da kalsa, burun deliklerinden akıyor bedeninin.
Götünü siliyor bir adam. Az sonra pohpohlayacaklara ayıp olmasın diye. Aman ne kadar da düşünceli! Oysa bilmiyor; her gece sabahladığı sokak kadınları, aynı özeni göstermiyorlar kendisine.
Ellerindeki pompalı tüfekle sağa sola ateş açan bir grup taze; düşenler kalkacak sanıyor zombi filmlerindeki gibi. Bir tanesi sırtımdan vuruyor beni. Annesine sövüyorum. Önümdeki deliklerden yeşil sıvılar akıyor. Güç onda sanıyor bu piç. Birkaç el daha sıkıyor. Birkaç tanesini havada yakalıyorum saçmaların. Küçük, kahverengi çikolatalar gibiler. Ağzıma atıyorum. Çocuk altına işiyor. Boyundan büyük bir işe kalkıştın evlat. Onurunla dur. Canını almaya geliyorum.
ironi, kaos ve korkular ,bu kadarını anlayabildim.
YanıtlaSilben bi şey anlamadım film mi izledim şimdi :)
Silvoaaww aşık oldum yazıya galiba
YanıtlaSilHayal gücü ve sınırları, zorlamaya devam.
YanıtlaSil